YTL
Dün aksam eve dönerken, evin yakinlarindaki pastane/firin tarzi yerden yeni sicak sicak cikmis baget ekmek almak icin iceriye dogru yoneldim. Kapinin onunde paspas yapan, firin calisani ile 15-16 yaslarinda ispanyol bir cocugun konusmalarina sahit oldum. Cocugun elinde birsey vardi ve kadin sahte bu diyip duruyordu. Çocugun elindeki nesneye dikkatli bakinca, bozuk para oldugunu anladim. Daha dikkatli olunca, cok tanidik bir nesne oldugunu anladim. 1 YTL. Kadinla cocuk arasinda sadece “sahte bu”, “2 euro” kisimlarinin anladigim bir konusma geciyordu. Birden epeydir duymadigim tanidik bir durum aklima geldi.
Yillar sonra kuruslari görebildigimiz ilk yilda (2005), Almanya’da, Avusturya’da daha dogrusu euro’nun kullanildigi Avrupa ülkelerinde, 1 YTL ile 2 euro’nun, 50 YKr ile 1 euro’nun benzerligini kesfetmis ister Türk olsun ister baska milletten insanlar, otomatik makinelere %25’e varan tasarruflarla euro yerine YTL veya Ykr yuvarlamaktaydilar. Eski makinelerin yenileriyle degistirilip, hassasliginin arttirilmasiyla o dönem sanirim sona ermisti, en azindan pek duymaz olmustum bu tür hikayeleri.
Iste bu hikayenin otomatik makine olmayan versiyonu karsimdaydi. Cocuk, 2 euro yerine 1 ytl vererek dikkatsiz kasiyeri kandirmaya calismis ama basarili olamamisti. Çocuk da piskin piskin siritiyordu. Mudahele edemeden duramadim. Kadina, bunun Türk parasi oldugunu soyledim. O da degerini sordu. Ben de yaklasik 50 cent dedim. Neee 50 cent mi? Cocuga donup, demek 2 euro yerine 50 cent verecektin gibisinden laflar etti. Çocuk belki de kadinin tanidigiydi ve sakadan keklemeye calisiyordu. Çocuktaki piskinlik ve kadinin tepkisinin tahminimden daha az olusu böyle de düsündürtüyor. Dogrusunu kim bilir.
Bir gun Türkiye disinda elinize nereden geldiginizi anlamadiginiz 1 YTL geçerse, o muhtemelen çantanizda, cuzdaninizda Türkiye’den kalma bir bozuk para olmayip, para üstü 2 euro olabilir, haberiniz olsun.
30 Ocak 2008 – Tarragona – Ispanya
